Milletvekili maaşları en kabarık ülkelerden biriyiz.

Milletvekilliğinin ilahlaştırıldığı ülkelerden biriyiz.

Halk arasında vekil olan biri için “Hayatını kurtardı” , hatta “Sülalesini kurtardı” yorumları yapılır.

Evet bunların hepsi doğru ama vekiller gerçekten tüm bunları hak eden kişiler mi?

Avrupa’da milletvekilleri profesyonellerden, işinin ehli insanlardan, en kibar tabiriyle tuttuğunu koparan kimselerden oluşuyor.

Ancak bizde ne kadar akraban varsa, ne kadar hemşerin bulunuyorsa o kadar vekilliğe yakınsın.

Maalesef bu durum son dönemlerde daha da arttı.

O kadar ki, artık herhangi birini bile vekil olarak görebiliyor, hiç şaşırmıyoruz.

İnstagram’daki Neanderthal efektine benzeyen kişiler Türkiye Cumhuriyeti’nin Milletvekilliği statüsüne sahip olabiliyor.

Bu yüzden de meclislerde zekice tartışmalar, mizahın gücü, çözüm odaklı nutuklar yerine kavga dövüş var.

Milletvekili mecliste yumruklarını konuşturursa kıraathanedeki amcalar ne yapar?

Meclis oturumunu izleyin, sonra da gidin mahallenizdeki kıraathaneye, bir de orayı gözlemleyin.

Tartışmalar ve üslup birbirine o kadar yakın ki!

Birkaç aklı başında liyakat sahibi insan dışında ne yazık ki TBMM’de gerçekten milletin temsilcisi diyebileceğimiz kimsemiz yok.

Hepimizden çok maaş alıyorlar, hepimizden çok çalışanları var, hepimizden saygınlar…

Hoş, yüzde 90’ını 2 yıl sonra kimse, kimse hatırlamayacak ama olan bize olacak.

Onlar ceplerini doldurmuş, sülalesini kurtarmış olarak erkenden emekliliğin tadını çıkaracak.

Biz ise verdiğimiz vergilerin ardından bakakalacağız.

Meclis çözüm yeridir.

Neyin çözümü?

Markete girdiğimizde anlam veremediğimiz fiyat etiketlerinin çözümü!

Sokakta aç dolaşan gençlerimizin işsizliğinin çözümü!

Kadınlarımızın tacize veya şiddete uğramadan özgürce yaşayabilmelerinin çözümü!

Ancak bunların hiçbiri yok, sadece kavga dövüş, zekadan uzak diyaloglar var!

Bunca dalaşın ardından hiç olmazsa şu problemlerin birini çözseniz amenna!

Biz sizi sülalenizi kurtarın diye vekil yapmadık, milleti kurtarın diye vekil yaptık!

Oyu veren biziz, siz bize hizmet edeceksiniz, biz size değil!

Biz ne dersek onu yapacaksınız, bu parayı da bu mevkiyi de bu yüzden aldınız!