Büyükçekmece KAIDER Başkanı Burçay Yıldız; “Temsiliyet anlamında kimsenin bizi çantada keklik olarak görmesini istemiyoruz. Bizleri yok sayan bir anlayış ile yol yürümemiz mümkün değil. Kars-Ardahan-Iğdır olarak temsiliyet hakkımızı istiyoruz” dedi
Büyükçekmece Kars-Ardahan-Iğdır (KAIDER) Başkanı Burçay Yıldız ile yerel seçim sürecini değerlendirdik. KAIDER olarak yaptıkları çalışmalarda ve taleplerinden bahseden Başkan Yıldız, kimliğinde Kars, Ardahan, Iğdır yazıp da tepeden inme kişileri kabul etmediklerini ifade etti. İyi temsil edilmediklerini belirten Yıldız: ‘’Temsil edilmediğimiz hiç bir parti bizim değildir’’ açıklamasında bulundu. Sizin için özel olarak gerçekleştirdiğimiz röportajın devamı…
‘’Büyükçekmece Kars, Ardahan, Iğdır Derneği ne zaman kuruldu? Bununla birlikte kendinizi okurlarımız için tanıtır mısınız, Burçay Yıldız kimdir?’’
1974 Kars doğumluyum. Liseye kadar orada okudum ve yüksek eğitimimi İstanbul’da tamamladım. Gümrük ve lojistik firmam var. Dolayısıyla işe gümrük müşaviri yardımcılık karnesini alarak başladım. Dış ticarete katkı sağlıyoruz. Evliyim, 3 kız babasıyım.
‘’Hemşerilerimizin çok olduğunu ama dağınık olduğunu gördük’’
Bölgemizde demografik yapıya bakıldığında Kars, Ardahan, Iğdırlı hemşerilerimizin çok olduğunu fakat örgütsüz bir şekilde dağınık olduğunu gördük. Bunun eksikliğini fark ettik. Bir mevkiye birisi kendi yetenekleriyle geliyor ama çok çabuk al aşağıya ediliyor. Bununla ilgili STK’lar ve hemşeriler ayağında hiçbir şekilde yardım edemiyoruz. Hal böyle olunca birkaç arkadaş bir araya geldik. Bizden yaşça büyük olan, deneyimli olan arkadaşlara niyetimi açıkladım.
‘’25 Nisan 2017’de ilk çalıştayımızı yaptık’’
Biz ya burada örgütlü bir toplum olacağız ya da savrulup gideceğiz. Posoflu hemşerimiz Orhan Coşar Bey’e teklif ettim. Kendisine 20 yılı aşkın süredir siyasi geçmişinin olduğunu hatırlatarak kendisinin başkanlığında bunu yapmayı teklif ettim. Teşekkür ederek nazikçe teklifimi geri çevirdi. Bu işi gençlerin yapması gerektiğini, yönetimde yer alacağını söyledi. Nesim Çevik Bey’e söyledik. Nesim Bey de aynı cevabı verdi. Avukat Abdullah Erenoğlu’na, Coşkun Tanış’a söyledik. Her biri bu işi daha dinamik birisinin yapması gerektiğini söylediler. Derneğin kurucu başkanı olarak ilk kuruluşumuzu yaptık. Yaparken de çok ses getirmesi amacıyla da toplumu harekete geçirmek için Ak Parti’de siyaset yapanları, İYİ Parti’de siyaset yapanları hatta HDP’de siyaset yapanları da bu işin içine kattık. Birlikte 2017’nin Nisan ayının 25’inde dernek olarak bölgenin kanaat önderlerini de çağırarak ilk çalıştayımızı yaptık.
‘’Dernek siyasetçi üretir ama siyaset yapmaz’’
Bunun siyasete alet edilmemesi için de elimizden gelen hassasiyeti de gösterdik. Hatta 6 ay derneğimizin kuruluşunu da geriye attık. Bunu yaparken de toplumsal mutabakatı sağlamak amacını güttük. Dernek siyasetçi üretir ama siyaset yapmaz. Dolayısıyla derneğin içerisine siyaset sokmamaya çalıştık. Bu konuda da bazı talihsizliklerimiz oldu. Birçok kesimi davet ettik ama medyada tanınan olanlar Ak Parti’den olduğu için bu yönde de biraz eleştiri aldık. Ama bunun böyle olmadığı anlaşıldı. Her kesimden, her düşünceden, her ideolojik yapıdan insanlarımız derneğin içerisinde… Yerel demokrasinin sağlanmasında insanların yerel ihtiyaçlarının belirlenmesinde yerel demokrasi ve katılımcılığın önemini büyüktür. Yerel katılımcılıkta önemli bir yapı olan hemşeri dernekleri yerel siyasette temsili çok önemlidir.
‘’Birlikteliği sağladık’’
Bizim bölge zor biliyorsunuz. Hiç askerimiz yok hep generalimiz var ve herkesin kendine özgü bir doğrusu var. Bunları harmanlamak gerçekten zor oluyor. İnşallah bu harmanlamayı yaptık. En azından tohumu ektik. Yeşermeye başladı, toplumsal birlikteliği şu anda elde etmiş durumundayız. Bölge protokolüne ve kanaat önderlerine iki defa kaz gecesi yaptık. Yakın zamanda ilk yönetim toplantımızı gerçekleştirdik. Siyasetin içerisinde olan arkadaşlarımızın, yönetimden istifa etmesini rica ettik. Hatice Bozdağ, Abdullah Erenoğlu, Nesim Çevik ve yaklaşık beş kişiyi istifa etmelerini rica ettik. Hem derneğimizde bulunmaları hem de siyasi partilerde görev almaları derneğimiz açısından etik değildi. Kendilerine teşekkür plaketlerimizi verdik. Manevi olarak tabi ki de bu arkadaşlarımız her zaman yanımızda…
‘’Gayemiz yerel seçimlerde örgütlü bir toplum olmak’’
Bizler de tabi ki siyasetçi olsun, dernekçi olsun hemşerilerimizin her daim arkasında duracağız. Büyükçekmece’de ikamet eden hemşerilerimizin tamamına ulaşıyoruz. Kim hangi mahallede oturuyor, hangi sandıkta oyunu kullanacak bunların hepsini biliyoruz. Bunu niye yapıyoruz? Toplumumuz nereye gidiyor, eğitim ve kültür seviyesi nerede? Bunların araştırmasını yapıyoruz. Hemşerilerimizin ihtiyaçlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Herkesin ideolojik bir yapısı var. Herkes istediği partiye oyunu versin ama gayemiz yerel seçimlerde örgütlü bir toplum olmak. Büyükçekmece ayağında büyük bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum.
‘’Yerli kesimin daha yoğun olduğuyla alakalı olduğunu söylediniz. Bununla ilgili tespitiniz nedir?’’
‘’İyi temsil edilmediğimizi düşünüyorum’’
Sivaslılar ve Karslılar, İstanbul’a çok erken gelmişiz. Böyle olunca da ikinci kuşaktan sonra çocuklarımızın hepsi İstanbul doğumlu gibi algılanıyor. Dolayısıyla örfünü âdetini devam ettiriyor. Benim üç çocuğum var, İstanbul doğumlu. Bu yapıya bakıldığında sanki böyleymiş gibi gözüküyor. 900 bine yakın İstanbul’da nüfusumuz var. Buna rağmen iyi temsil edilmediğimizi düşünüyorum. Yaptığımız toplantılarda da ‘’Madem bir partide biz kendimizi temsil ettiremiyoruz, bizlere dokunanların yanına geçelim’’ diyor arkadaşlarımız. Temsil edilmediği için bir tarafının eksik olduğunu düşünen insanlar var. İki yiğit meydana çıkıyor, bir tanesi sadece bir yöreden olduğu için ötekeleştiriliyor, diğeri de 1-0 önde başlıyor. Özellikle yerelde partilerin bunları da çok iyi analiz etmesi lazım… Diğer derneklerin de bunu yüksek sesle dile getirmesi lazım artık. Sessiz çoğunluk olduğu zaman maalesef yok sayılıyorsun.
‘’Temsil edilmediğimiz hiç bir parti bizim değildir’’
Hemşerilerin yerel   yönetim birimlerine ve yerel siyasal aktörlere ulaşma, onlara derdini anlatma bakımdan kendi işaret ettikleri temsilcilerin yerel yöneticiler tarafımdan dikkate alınması önemlidir. Yerel siyaset vatandaşın yaşamına çok daha yakından dokunmaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre vatandaşlar gündelik işlerinde yerel siyasal otoritelerle daha fazla muhatap olmaktadırlar. Araştırmadaki örneklem sorunlarının çözümünde  % 44 yerel yönetimleri, % 15’i merkezi yönetimi, % 11’i ise diğer devlet kurumlarını muhatap olarak yeterli görmektedir.   Onun içindir ki biz Kars Ardahan Iğdır Derneği olarak bundan sonra temsil edilmediğimiz hiç bir parti bizim değildir.
‘’Sessiz kalıyor, hakkımız olanı istemiyoruz’’
Okuryazar durumuna baktığımızda Kars, Ardahan, Iğdır bunların tamamından önde… Öğretmeniyle, bürokratıyla… Yıllarca birçok kişiyi bir arada tutup barış içerisinde yaşayan bir toplum. Metropollere geldik ve aynı uyumu tekrar gösteriyoruz. Hiçbir zaman vatanına ihanet eden bir Karslı, Ardahanlı, Iğdırlı göremezsiniz. Genel çoğunluk, istisnalar kaideyi bozmaz tabi ki… Biz sessiz kalıyoruz, hakkımız olanı istemiyoruz. Artık sesimizi çıkarmamız lazım. 22 dernek bir araya gelebildi. Kars, Ardahan, Iğdır Tanıtım Günleri’nde de bunun tohumlarını ekmiştik. Büyükçekmece’de 24 bin nüfusumuz var. Karadenizlilerle, Rumeliler daha ağırlıkta gibi gözüküyor. Aslında Doğu kökenliler daha fazla…
‘’İstanbul’da Ak Parti’nin adayları belirlendi. CHP’de de Hasan Akgün’ün dışında bir müracaat yok. Temsiliyet anlamında adaylara taleplerinizi ilettiniz mi?
‘’Bizleri sayan bir partiyle yol yürüyemeyiz’’
İlk önce adalet talep ediyoruz. Hasan Akgün Bey’i ziyaret ettik. Hatta şöyle bir dipnot düşmüştü bize: ‘’Ben 4 yıl önce Kars’a gidene kadar Karslılarla ilgili başka bir algım vardı. Fakat Kars’a gittiğimde o kadar büyük bir kültür derinliğinin, medeniyetinin olduğunu gördüm ki ben daha önce neden gelmedim diye kendi kendime hayıflandım.’’ dedi. Bu Hasan Akgün’ün kabahati değil. Bizim yerel yöneticilere kendimizi anlatmamamızdan dolayı kaynaklanıyor. ‘’Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Çerkez, Alman Köyü hatta Molakanların bir arada dostça, kardeşçe yaşadığı bir coğrafyanın temsilcilerinin İstanbul’da kendilerini anlatmaması büyük bir eksikliktir.’’ diyen Hasan Bey’e bu yaklaşımından ötürü teşekkür ettik. Aynı şey Ak Parti için de geçerli. Murat Çelik Başkan da tabanın sesini dinleyen bir başkan… Biz temsil anlamında kimsenin bizi çantada keklik görmesini istemiyoruz. Bizleri yok sayan bir partiyle, bir düşünceyle bizim yol yürümemiz mümkün değil. Kars-Ardahan ve Iğdırlılar olarak hakkımızı istiyoruz.
‘’Kaç tane hemşeriniz CHP ve Ak Parti’ye meclis üyeliği için müracaat etti?’’
Ak Parti’de Hatice Bozdağ, Av. Abdullah Erenoğlu Belediye Başkanlığı adaylığına müracaat etti. Nesim Çevik Bey de meclis üyeliğine müracaat etti. CHP’den de Coşkun Tanış Bey’in ismi konuşuluyor.
‘’Yok sayılmaya müsaade etmeyeceğiz’’
Büyükçekmece KAİDER olarak yaklaşık 25 bin nüfusumuz ve 5 bin 800 seçmenimizle hangi parti olursa olsun yok sayılmaya müsaade etmeyeceğiz. Tüm hemşerilerimizle görüşüyoruz özellik bu yerel seçimlerde hangi ideolojik düşünceye sahipseniz, hangi parti taraftarı olursanız olun yerel seçimlerde bizleri daha iyi temsil ettiren partinin yanında olalım diyorlar. İlla bazı partilerde temsil edilebilmek için belirli İller nüfusuna bağlı olmamız gerekiyor diyorlar. Ve bizde dernek olarak tabandan gelen bu tepkileri hem haklı görüyoruz hem de örgütlü toplum olmanın gereği olarak dinliyoruz. Özellikle 3. Bölgedeki tüm KAI derneklerle entegrasyon içerisindeyiz toplantılar yapıyoruz. Bizler demokrasinin mihenk taşlarıyız. Evet, içimizde her düşünceye sahip insanımız var ama özellikle yerel seçimlerde toplumumuzun hassasiyetlerine önem veren ve bizlere dokunan yerel yöneticilerle yol yürüyeceğiz fikri benimsenmiştir.