Size umut dolu, pozitif, gülümseyen bir 8 Mart yazısı kaleme almıştım.

Ancak gazetenin dizgisine dahi giren, baskıya gidecek olan o yazıyı dün sildim.

Arkadaşlarımdan kaldırmalarını rica ettim.

Zira Samsun’da yaşanan insanlık dışı olay tüm Türkiye’yi, haliyle bir kadın olarak beni derinden yaraladı.

O canavarca darbelerle dolu videoyu yalnızca bir kere izledim.

Kafamdan atamıyorum.

Bu yalnızca 2 boyutlu ekrandan izlenmiş bir video.

Bir de o anları yaşayan, kanlı canlı o darbeleri yiyen ve arada bir kafasını çevirip çocuğu zarar görüyor mu diye ona bakan kadını düşünün.

Bunca insan ölürken, bunca cinayet işlenirken, Müge Anlı’da her gün onlarcasına şahit olurken neden sonu gelmiyor bu cinayetlerin?

Nedenini söyleyeyim mi.

Çünkü somut bir adım yok.

Çünkü bu kadıncağızın ilk tekme yiyişi değil.

İlk tokadı değil.

Çocuğumuzun gördüğü o manzara da yeni değil.

Defalarca yaşanmış.

Mağdure defalarca karakol yolu tutmuş.

Anlattıklarını “erkek” polisler, “muhafazakar” polisler ilgisizce dinlemiş.

Belki dinlerlerken çaylarını yudumlamışlar, kahvelerini içmişler.

Buna “nedense” o kadar eminim ki…

Defalarca şikayet edilen bir adam nasıl oluyor da tutuklanamıyor.

İlla ki öldürmesi ya da öldürmeye ramak kalması mı lazım.

İlla ki sosyal medya adaletinin mi devreye girmesi lazım.

Öyleyse İçişler Bakanlığı…

Öyleyse Adalet Bakanlığı…

Öyleyse Cumhurbaşkanlığı neden var?

Neden vergi ödüyor, onlara güveniyor, onlardan medet umuyoruz?

Ölmeyi bekleyecek, takibi bol bir hesabın çıkıp videomuzu paylaşacağını bekleyeceksek…

Kadın gülmesin diyen, kadına “hatta” diyen, ikinci plana atan bir zihniyet var.

Bütün bunların güvencesi o.

Bir kadın olarak ben de benzer şeyler yaşadım yakın zamanda.

Belki bahsettiğimiz mağdurenin onda birini yaşadım ama bu bana yetti.

Bu videoyu bir daha izleyemedim.

Benzerlerini de izlemek istemiyorum.

O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nin üzerine gidilmeli.

Kadının el üzerinde tutulduğu Atatürk ruhunun yok edilmemesi için var gücümüzle konuşmalı, yazmalı, “paylaşmalı”yız.

8 Mart Kadınlar Günü’nüz Kutlu Olsun demeye dilim varmıyor.

Kadınlar Günümüz filan yok, bu yalnızca sembolik bir aldatmaca.

Bizi her zamanki gibi “aldatıyorlar.”

Kadınlar Günü, bu videoların hiçbir yerde paylaşılmadığı gün olacak.

Kadınlar Günü bu erkekler hapislerden kurtulamadığı gün olacak.